Ülkemizde tekstil sanayi, Defterdar ve Hereke Yünlü Fabrikaları ile Bakırköy Pamuklu Fabrikası’nın kuruluşu ile Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde endüstri aşamasına ulaşmıştır. Daha sonra Sümerbank’ın kuruluşunu izleyen yıllarda tekstil sanayi ülkemizde hızla gelişmiş, bu gelişme son yıllardaki özel sektör yatırımları ile büyük önem kazanmıştır.
Ülkemiz için özellikle çok işçi kullanılan, büyük parasal yatırımları gerektiren bu endüstri, yalnız insanların ihtiyaçlarını karşılamak için değil, aynı zamanda ihracat olanakları bakımından da önemlidir. Ülkemizdeki üretim maliyetlerinin düşük, kalitesinin yüksek olması uluslararası pazarda Türk tekstil ürünlerinin rekabet şansını arttırmıştır.
Halı, kilim ve keçe yapımı biçimindeki tekstil, el sanatlarının ülkemizde köklü bir geleneği vardır. Son yıllarda Türkiye’de faaliyet gösteren özel sektör suni ve sentetik lif sanayi genelde Bursa, Adana ve İstanbul’da yoğunlaşmıştır.1980 yılından sonra ekonomik alanda meydana gelen değişmeler yurt dışına açılmaya yönelik bir seyir içine girerken konfeksiyon sektöründe bir ihracat patlaması gerçekleşmiştir.
Ülkemizde meydana gelen ihracat patlamasını şu nedenlerle açıklamak mümkündür:
- Pamuk üretimi çok iyi değerlendirilmiştir,
- Ülkemizde yetmişli yıllarda kurulmuş pamuk ipliği üreten fabrikalar önemli bir üstünlük sağlamıştır,
- Konfeksiyon sektörü emeğe dayalıdır,
- Konfeksiyon sektörünün sermayeye fazla gereksinimi yoktur,
- Ülkemiz, alıcı piyasalara coğrafi bakımdan yakındır,
- Avrupa Birliği (AB) ile olan ticari ilişkiler çok önemli bir yere sahiptir.